Daha önce de yazmıştım.
Tekrar ediyorum: Birileri borsa olay bazlı olarak aşağı düşsün istiyor.
Türkiye’nin gelecek vaat eden firmalarına çok ucuza ortak olmak isteyen birileri var.
Hangi parayla olduğu da meçhul. Kimse küresel gelişmeler böylesine bir belirsizlik dönemindeyken bu kadar uzun vadeli işe kalkışmaz.
Çünkü iş dünyasının hem içerden hem dışardan maksimum seviyede kontrol edilmesi gibi zorlu bir uğraş bu. Hatta belki sonra edinecekleri tüm bu paylara yatırım yapacak ve yönetecek ortak bir Blackrock benzeri yatırım bankasının kurulması ve işin uluslararası bir sermaye gücüne dönüştürülmesi talepleri bile var gibi bu planda.
Yani, “yeni bir güç” oluşturulması adına kalkışılan bir iş bu. Sıradan bir şey değil. Üstelik MÜSİAD önde koşuyor.
Çalıştım senelerce MÜSİAD’lılarla. Aktif adamlar. Hiç bir şey yapmadıklarında bile illa görüşmeye bahane buluyorlar. Kondisyonları ve moralleri yüksek. TÜSİAD Amerika olsa onlar Çin de MÜSİAD olur. Sadece teknoloji üretemiyorlar.
“Teknoloji üretemeyen nasıl Çin olur? diyeceksiniz. Topa bu kadar sert girdiklerine göre “Bundan sonra üretecekler” demek ki. Üstelik kendi insan kaynaklarının Z kuşaklarıyla araları sorunsuz. Toplumun en zengin %10’luk kesiminin içinde muhafazakarlar son yıllarda öndeydi. Çok iyi eğitim almış gençlerle bağlantıları güçlü. Babalarının koltuklarına geçmeye öyle ya da böyle özellikle de 2023 yılındaki enflasyondan sonra hazırlanmaya başladılar. Muhafazakarların dünyasında büyük bir zihinsel devrimin eşiğindeyiz. Akp’yi iktidara taşıyan nesil ve onlara yolculuklarında eşlik eden büyük oğulları çok yaşlandı. Arada bir boşluk nesil var. (ki o da benim nesil oluyor)
Gerçi Z’nin hemen önünde doğan kuşak da nesilden sayılabilirdir, fakat teknoloji öyle hızlı ilerlediki adamlara nesilden sayılabilecek kadar fırsat verilmedi. Z-vari oldular. Onlara bulduğum isim bu.
Koltuklar her türlü Z-varilere, ağırlıklı olarak da Z’lere kalacak.
Teknoloji ile en çok onlar içli dışlı. Yeni dünyada onları bekleyen bir çatışma yok. Karşıt görüşlülerle şu ana kadar hiç bir çatışma yaşamadılar. Önleri çok açık.
Neyse konumuza dönelim. Devam edelim…

Bu işin “neden?” kısmıydı. Bu soruyu anlamlandıra bilmek adına bir de “kim?” sorusunun cevabı ortaya koyulmalı.
Böylesine muazzam bir operasyon için bu defa açıktan savaş rolünde bir muhalefete ihtiyaç vardı. O da oldu!
Finans Tarihi açısından inanılmaz bir süreçten geçiyoruz. Ve tüm operasyonların merkezi Türkiye.
Tüm dünyadaki problemleri buradan dinamitleyecekler.
Türk ekonomisinin sallanması en çok Avrupayı tehlikeye düşürür. Rus tehditi bu kadar ısınmışken…
İşte böylesine bir tabloyla karşılaşınca bu sefer de yeni bir “neden?” sorusu karşıma çıkıyor.
“Neden Türkiye?”
Bu soruya cevap bulunca yeni “kim?”sorusuna cevap bulmaya bir adım daha yaklaşırım diye düşünüyorum.
“Kim bu işleri burdan başlatmak isteyen esrarengiz adamlar?“

Not: Bazen “mesele acaba Kıbrıs mı?” diye düşünüyorum. Özellikle şu son birkaç haftadır olanlar bizde çıkan bir sıkıntı esnasında bizden ayrılmayı deneyebilecekleri fikrini getiriyor aklıma.
Ya Kıbrıs’ın arkasından sırada çok büyük bir hedef var, ya da kuruntuya düştüm; bu kadar şeytani bir plan onun için bile fazla…
Yorum bırakın